İnsan toplumsal bir canlıdır ve bu yönüyle de sorumlulukları vardır.
Mecburiyetleri, hassasiyetleri de var olmalıdır.
En basit örnek ile sokaÄŸa çöp atmamak veya atanı uyarmaktan öte sokaktaki çöpü toplamak bizi sorumluluk bilinci yüksek bir birey yapar.
Bireyselcilik ya da bencilik, bizi ortak yaÅŸam alanımızın zarar görmesinden kaynaklanan yıkımlardan etkilenmemizi engellemez.
Onun içindir ki hiçbir hassasiyetimizde ÅŸahsi bir ikbal, istikbal beklentimiz yoktur.
Toplumsallık gereÄŸi hassasiyet gösterdiÄŸimiz ve hayati öneme sahip konuların başında "su" geliyor.
Daha önce de su ile ilgili bir çok konu gündeme getirdik, uyardık ve gerekli hassasiyetin oluÅŸmasına katkı sunduk.
Trabzon'un suyunun temin edildiÄŸi Galyan Barajı, çakıl ve kum birikintisi ile büyük oranda doldu.
İklim deÄŸiÅŸikliklerinin etkisinin etkin olarak hissedilmeye baÅŸlandığı bir evredeyiz ve suyun kıymeti gittikçe artmaktadır.
Biz de tam tersi bir durum var ve suya karşı ilgi anlaşılmaz bir şekilde azalmaktadır. TİSKİ ve DSİ sorumluluğunda olan su yatağı ve baraj, uzun yıllardır ilgisiz kalmış durumdadır.
Barajı besleyen Galyan Deresi ve KuÅŸtül Deresi üzerinde bulunan onca bent de dolmuÅŸ durumda.
Bu bentler düzenli olarak temizlense Galyan Barajı'nın bu ÅŸekilde dolması engellenebilirdi.
Siyasetin de popülerliÄŸi birbirine laf yetiÅŸtirmekte araması, bulması dolayısıyla toplum için hayati deÄŸerde olan su gibi konular da siyasetin ilgi alanı dışında kalabiliyor. Ancak ilginç olan, yüzlerce çalışanı olan kurumların sorumluluk alanında olan suyun bu çalışanların da ilgi alanı dışında kalmış olması.
Daha vahim bir konu da barajı besleyen vadi üzerinde bulunan 16 köyün atık su ana hattının yapılmış olmasına raÄŸmen 6 yıldır ara baÄŸlantıların yapılmamasıdır. Bu baÄŸlantılar yapılmadığı müddetçe yapılan ana hattın bir anlamı yoktur. Kamu kaynakları toprak altındadır.
Atık sular halihazırda Galyan Barajı'nı besleyen vadide doğaya bırakılmaktadır.
TİSKİ biran evvel DSİ'nin yaptığı atık su ana hattı için gerekli ara hatları yapmalı, hem atık suların su vadisine akmasını engellemeli hem de milletten aldığı atık su paralarını da hak etmelidir.
Barajin dolması ve bakımsızlığının yanında, bu haliyle temizliği de hayati bir risk altındadır.
Salgın hastalıkların arttığı ve küçük enfeksiyon oluÅŸumlarının kolayca salgına dönüÅŸtüÄŸü bir dönemde atık suların oluÅŸturabileceÄŸi tehlikeler hassasiyet gerektirmektedir.
Yakın dönemde Bolu ilimizde yaÅŸanan içme suyundan yüzlerce vatandaşın zehirlenmesi olayı hatırlamamız gereken bir örnektir.
Su boruları patlar dedik, evlere su basmaz dedik, asbest borular dedik..
Derdimiz haklı çıkmak deÄŸil, ivedilikle sorunların çözümünü ve daha büyük sorunların oluÅŸmasının önüne geçilmesini istiyoruz.
İşini hakkıyla yapan basınımızın toplum için önemli olan konularda hassasiyet göstermesini ve 4.güç olarak gereÄŸini yapmasını takdirle karşılıyoruz. Kime fayda saÄŸlar, kime zarar verir gibi politik bir duruÅŸ sergileyen kimi basın organlarını, kiÅŸilerini de ayrı bir yere koymak zorundayız.
Su konusunda, suyun öneminin giderek arttığı bir zamanda herkesin üzerine düÅŸen sorumluluÄŸu ziyadesiyle yapacağını umuyorum ve sorumluların hızla çözüm üretmesini diliyorum.