Trabzon GerçeÄŸini bilmeden yaşıyoruz
Çünkü Trabzon yokuÅŸ aÅŸağı yuvarlanıyor, Çığ gibi önüne çıkanı içine alıp düÅŸmeye devam ediyor, Bu gidiÅŸin önüne çıkabilecek çok güçlü inançlı milliyetçi vatansever birileri kendilerini feda etmesi lazım, Varmı böyle özverili Trabzonlu.
Kaldımı o özlenen, Trabzona gittiÄŸinde oradan kaçmak için fırsat kollayan duyarlı Trabzonluları oraya nasıl baÄŸlayacağız.
Önce ciddi bir durum raporu ortaya koymak lazım, 1800 lerden beri Trabzon çöküÅŸte, Vali HekimioÄŸlu Ali paÅŸa devrinde çöküÅŸ zirve yapmış, Rus iÅŸgali nedeniyle vilayet önemli deÄŸerlerini muhacirliÄŸe göndermiÅŸ, Giden Trabzona çoÄŸunlukla geri gelmemiÅŸ.
Cumhuriyet gelmiÅŸ Trabzon Mv. Ali Åžükrü paÅŸa Ä°hanete kurban giderek ÅŸehid edilmiÅŸ, Siyaseten gene önümüz kesilmiÅŸ, Trabzon için gurbet artık yol olmuÅŸ.
Türkiyenin 67 vilayeti derken Almanya Avrupa imkânları açılmış ilk talip olanlar Trabzonlular...
Trabzonlu neden Trabzondan kaçıyor kimse düÅŸünmemiÅŸ,
Geriye kalanlar mutlu, Bir sülalenin malı mülkü onlara kalmış, Gidenlerin dönmesini dahi istemiyorlar.
Günümüze geldiÄŸimizde manzara çok vahim, Geriye kalanlar vasat insanlar, Trabzonlu kimliÄŸinin farkında bile deÄŸiller.
Halen Trabzon adını "Bize Her Yer Trabzon" diyen gurbetçi Trabzonlular.
Her konuda Trabzon adını yükseltenler gurbette yetiÅŸen, yaÅŸayan Trabzonlular.
Trabzon, Trabzonda yaÅŸayanlara bırakılmayacak kadar önemli bir ÅŸehir, Ä°stanbul'un fethinin kalıcı olması adına fethedilen bir ÅŸehir (Yani Trabzon alınmasaydı Ä°stanbul kısa zamanda elden gidebilirdi)
Sudan habersiz Balık misali yaşıyor, BaşıboÅŸ ölüp gidiyoruz, Biz inanıyoruz ki Trabzon ayaÄŸa kalkarsa Türkiye AyaÄŸa kalkacak. Trabzon'un yok olmasına göz yumulursa Türkiye yok olacaktır.
Çok büyük bir iddiamı dediniz, Bakın 1970 yılında Trabzonu terk etmiÅŸ bir akademisyenin Yıllar önce yazdığı birsitemi tekrar okuyalım.
Haber61'den alınmıştır.
Trabzonlu Profesör Åžengül Öymen Gür yıllar önce yazdığı yazıda Trabzon'un hep kaybedeceÄŸini ve artık bitmiÅŸ bir kent olduÄŸunu belirtti.
Trabzon doÄŸumlu olan ve 1970 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mimarlık Fakültesinden mezun olduktan sonra 1971 yılında KTÜ de asistan olarak görev alan, 1978 yılında kazandığı burs ile ABD'de Pennsylvania Üniversitesi'nde doktora yapan, sonrasında yaptığı çalışmalarla 1989 yılında Profesör olan ve ÅŸuanda Beykent Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi ÖÄŸretim Üyesi olan Prof. Dr. Åžengül Öymen Gür'ün yıllarca önce kaleme aldığı ve güncelliÄŸini koruyup korumadığına sizlerin karar vereceÄŸi yazıda ÅŸu ifadeleri kullandı;
BÄ°R NOSTALJÄ° !
New York'ta sabahın altısı. Eminim herkes kalkmış duÅŸunu alıyor, hazırlanıyor ve kazanmak üzere sokaÄŸa adımını atacak.
Herkes kazanacak bu gün, çünkü iyisi de kötüsü de 'Kazan Kazan Stratejisi' ile düÅŸünüyor.
Trabzon ise heeeep kaybedecek. Artık bitmiÅŸ bir kent…
Çünkü yaÅŸam stratejisi yanlış. Eskileri geri getiremiyor, tüm geliÅŸmiÅŸ insanlarını kaybediyor.
Stratejisi ise ''Sen Kazanma, Ben Kazanacağım''.
Dolayısıyla, sonuçta kimse kazanmıyor.
Ne takımı, ne belediyesi, ne vilayeti, ne ticareti, ne de üniversitesi kazanmıyor, kazanmayacak da.
Kör topal, alaca karanlıkta ilerleyecek ve bitecek.
Bu durumun sorumluları ise toplasanız iki elin parmağını geçmez.
Ya bu düÅŸüncesiz, kifayetsiz insanları deÄŸiÅŸtireceÄŸiz, ya da bu çıkarcıların adımlarını izleyerek uçuruma yuvarlanacağız.
Hepsi bu kadar basit…
Ama önce ÅŸu stratejiyi bir anlatayım. Gelinim ile ben aynı okuldan mezunuz.
O da Pennsylvania Üniversitesi'nden hukuk doktoru unvanı aldı.
Dersin birinde, yönetme ve teÅŸebbüs ile ilgili olan bir derste, hoca gelir, sınıfı önce ikiye sonra dörde böler ve her birinin bir de rakip takımı olan iki grup oluÅŸturur. Olay karşı takımı aÅŸmaktır ve bunun çeÅŸitli ölçüt ve puantaj durumu vardır.
Sonunda gelinimin de içinde bulunduÄŸu grup rakibine bir kazık atar ve 5120 puanla kazanır ama, karşı tarafa bakacak pek de yüzü kalmamıştır.
DiÄŸer grupta ise 'win win stratejisini' uygularlar, ve sonunda biri diÄŸerini yener ama her iki grubun da toplam puanı 10 binin üstündedir. Kısacası, oranın maÄŸlubunun bile kazancı birinci grubun galibinin iki katıdır.
Ä°ÅŸte, New York'ta herkes bu biçimde kazanıyor.
Biri biraz daha az, biri biraz daha çok, ama sonuçta herkes kazançlı.
Trabzon'u kendi iÅŸinden anlamayan 10 kiÅŸi yönetir, bunlar görevdeyken medya bunların arkasındadır.
Bu sözde etkili isimleri üzmek onlara okur kaybettirebilir diye ürkerler çünkü.
Bu insanlar bir beyaz eÅŸya dükkanında, bir kuyumcuda veya bir mobilyacıda akÅŸam saatleri oturur anlamadıkları konularda ahkam keser ve kendilerine yontarak ertesi günün olanlarını yaparlar.
Hangi valiyi getirirlerse, hangi belediye baÅŸkanını getirirlerse, hangi rektörü getirirlerse ÅŸahsi çıkarları artar, bunun hesabını yaparlar.
Vali daha önce nerede görev yapmış ve baÅŸarılı olmuÅŸtur, buna aldırmazlar, belediye baÅŸkanı imardan anlar mı dünya görüÅŸü nedir, kendi görgüsü nedir, bu durum onları ırgalamaz.
Rektör dil bilir mi, yayını var mıdır, dünya görüÅŸü kapsamlı mıdır, bilimi yüceltecek kadar iyi bir akademisyen veya bilim adamı mıdır, yoksa kendini iyi gizleyen bir Atatürk karşıtı mıdır?
Bu kalıplara onların literatüründe rastlanmaz.
Rektör babasının idrarını eve asistan gönderip aldırmış mıdır, bu onlar için çok daha önemli ve elzem bir ölçüttür.
Bunlara bakarlar, kamuoyu yaratırlar ve adamlarını göreve getirirler.
Bu kadarla kalsa iyidir, belki yine kazanır ve Trabzon'a kazandırırlar.
Yok, onlar birbirlerine ikram ettikleri bol karbonatlı acı çaylarını içip evlerine dağılınca, bu kez de birbirlerinin yuvasını nasıl yıkacaklarını düÅŸünürler.
Birbirlerine nasıl kazık atacaklarının hesabını yapar, birbirlerine küçük borçlar takar, böylece kısa dönemde kazandıklarını zannedip serin ve sinsi uykularına dalarlar.
Uzun dönemde ne onlar doÄŸru dürüst kazanır, ne de Trabzon. Bu zihniyeti taşıyan kafaları sivil toplum örgütlerinin duyarlı yeni kuÅŸakları deÄŸiÅŸtirmezse, bu milenyumda Trabzon iyice aç kalıp, birbirini sokak ortasında yiyecek.
Üzgünüm, ama bu herkesin birbirinden sakladığı, telaffuz etmeye cesaret etmediÄŸi Trabzon gerçeÄŸi…
Sevgili duyarlı seçkin Trabzon ahalisi kendi iÅŸini bir kenara bırakıp, bilmediÄŸi konularda ahkam kesen, gazetelerde bol bol ucuz demeçler veren, kamuoyunu yanlış yönlendiren, kendi iÅŸini ve görevini yapmayıp Trabzon ekonomisine, ticaretine, kültürüne zarar veren bu baÅŸları kesin…
Belki o zaman Trabzon aslına rücu eder.
.jpg)
Galyan Barajı, çakıl ve kum doluyor
BAÅžKANA SORUYORUZ
