Devlet yönetmek ciddiyet isteyen bir adanmışlıktır.
Biz de millet adına aldığımız sorumluluk gereÄŸi yönetenleri denetlemek ile kendimizi adanmış addediyoruz.
Bu görev bilinci ve sorumluluÄŸu ile hareket etmemiz kiÅŸisel algılanmamalı.
Bu noktada gündeme getirmek istediÄŸim konu Akçaabat Ortamahalle'de bulunan kültür varlığı tescilli konukevidir.
Yapılan tadilattan sonra "özel konut" hüviyeti kazanırsa ÅŸaşırmam.
Böyle hesapsız bir harcama olamaz. Sadece mefruÅŸat alımı aÅŸağı yukarı 800 bin TL.
Sayın CumhurbaÅŸkanı'nın ısrarla "deniz bitti, tasarruflu hareket edin" minvalindeki açıklamaları da umursayan yok.
Peki ne oldu?
Trabzon Büyüksehir Belediyesi Kültür Daire BaÅŸkanlığı tarafından Kültür Varlıkları İhale ÝönetmeliÄŸi'nin 27/ç maddesine göre bu konuk evine satınalma yapılmıştır.
Bu maddeye göre "İdare acil durumlarda ve gerekli görülen hallerde ihale usullerinin dışında ve belirlenen limitte harcama yetkilisinin onayı ile harcama yapabilir." demektedir.
Alınan mobilya, kaşık-çatal, perde tefriÅŸatı 4734 Sayılı Kanun'un 19.maddesi(açık ihale usulü ile) ya da doÄŸrudan temin usulü olan 4737 Sayılı Kanun'un 22/d maddesine göre yapılmalıydı.
Çok ayrıntıya girerek milletimiz adına anlatmak istediÄŸimizi karmaşık hale getirmek istemiyorum ancak kültür varlıklarının dekorasyonu ile ilgili bir madde ile belediye neden mefruÅŸat alımı yapma yolunu seçti?
Burada ihmal mi var yoksa ihaleden kaçmak mı söz konusu!
Çünkü bir sedire 36 bin TL, veranda mobilyası 56 bin TL bir ÅŸekerliÄŸe 380 TL bir yemek masasına 10 bin TL, Bir konut İçin tül perde halı 250 bin TL gibi ucuk rakamlar ödenince benim zihnimde bu usulsüzlük yerine oturuyor.
Kamu bu ÅŸekilde ve usulsüzlüklerle zarara uÄŸratılmış mıdır? Yoksa Çok mu para var?
Bunlar kamuoyu adına daha önce farklı alımlar gibi cevap beklediÄŸimiz sorularından bir kaçı.
Bugün ülke gibi belediyelerde borç batağına batmıştır.
Yetki mercii olmamamıza rağmen bu duruma şahit olmak bizi ziyadesiyle uykusuz bırakıyor.
Daha fazla detay, daha fazla bilgi, belge ve maalesef ülke-millet adına içimizi acıtan olay vuku buluyor.
Milletimizin tanıklığına sunduÄŸumuz bu durumlar, hasbelkader gayretimiz ile milletimizin bilgisine, tepkisine arz ettiÄŸimiz bu gibi durumlar onlarla, yüzlerle, binlerle ifade edilecek sayıda.
Siyasi gücün sirayetiyle, vicdani duruÅŸlarını yok eden kimseler yüzünden bu millet malesef ülkeyi yönetenlerin gücü, ulufesi, tahkimi ve tahsisi karşısında tepkisini gizliyor.
Bu sessizlik, suskunluk nutuk tutulması uzun yıllar bütün milletin ağır ekonomik bedel ödemesine sebep oluyor.
Birileri gözümüzün içine baka baka sebepsiz zenginleÅŸiyor, devleti zarara uÄŸratıyor.
Bu gidiÅŸe dur diyecek tek güç ise görünürde millet.
Daha fazla geç kalmadan, geç olmadan.
İsrafa, usulsüzlüklere, kayırmacı zihniyete karşı ses çıkarmalıyız.
Bu olayları ortaya çıkartıp millete ulaÅŸtırmaktan fazlasına yetkimiz olsa anında, en ağır ÅŸekilde müsebbiplerin yargı önüne çıkmasını saÄŸlardım.
Siyaset pahalı bir alan oldukça, rant alanı görülecek ve hizmet deÄŸil himmet için gayret eden isimler öne çıkacak maalesef...